2 kadeh şarap, özenle hazırlanmış meyve tabağı, geç gelen '' baby alone '' , unutulmaya çalışılan bir sefil ve her geçen gün daha da zorlaşan hayat. İşte son bir yılın başlangıcı ve özeti bu ya da buna yakın... Binbir türlü badire, içinden çıkmak ne kadar da zor aslında bu yaşlarda ve bu şartlarda hayatın. Neyle uğraşacağını şaşırıyor insan. Aslında şaşıran da şaşırtan da insan. Önemli olan şaşkınlığı üzerinden atıp, Süper Mario oynar gibi sonuca ulaşıncaya kadar yılmamak. Tabi her şey istediğimiz gibi gitmeyecek, hatta oyuna çoğu zaman kaldığımız yerden bile devam edemeyeceğiz ve bazen oyundan sıkılacağız bilirsiniz eski zamanlardan. En kötüsü ise bütün çabalara rağmen çoğumuz o ''prensese'' de ulaşamayacak. Sanırım bu biraz şans. Prensesten kastettiğim tabiki bir prenses değil anlamışsınızdır o güzel bir gelecek. Herkesin istediği güzel bir gelecekten başka bir şey değil. Engeller çıkabiliyor tabi; para, okul, arkadaş, sevgili, sonu s ile biten herhangi bir sınav. Ama oyun ortada ve kurallar belli. İçinde bulunduğumuz şartlarda, ki oyunun tam ortasında olmakta cabası, kaçacak, sığınacak bir yer bulmamıza şans tanımıyor bu düzen. Para olmayınca olmuyor, yüzbinlerce kişinin yarıştırıldığı sınavlarda başarı elde etmek bu şartlarda zaten çok zor. Ve bir yerlerde ''dayınız'' yoksa, işiniz genellikle yazı-turaya kalıyor yüzde elli ihtimallerle yaşamaya devam ediyorsunuz.