Mhp'li vekillerin yaptıkları ahlaki değil ancak o kameraların gizli çekim yapması da bir o kadar ahlaksızlık. O vekiller tüm görevlerinden istifa etti; bu yapabilecekleri tek şeydi. Şimdi devlet ya da hükumet o mekanlara kameraları koyanları, o görüntüleri yayınlayan site sahiplerini bulacak güçte. Eğer bulamazsa bulmakla sorumlu olan tüm kişiler de en az bu vekiller kadar suçludur ve bul(a)mazsa bu büyük komplonun bence tek sorumlusu, planlayıcısı bu hükumettir.
Geçenlerde Hayati Yazıcı'nın herkesin bildiği bir mail olayı vardı. Bu olay gündeme düştükten birkaç gün sonra mail üzerinden yapılan çalışmalarla Hayati Yazıcı adına Ösym'ye mail atan kişi tespit edildi ve gözaltına alındı. Kısacası kişi bulundu. Her sikimsonik işte biz şunlardan iyiyiz, biz bunlardan iyiyiz diyen devlet bu işi kimin gerçekleştirdiğini bulamayacak güçte mi? Hiç de değil. Fakat bu videoların Amerika'dan yüklendiği söyleniyor. Aklımı kurcalayan bir başka olay da şu: Amerika Türkiye'nin her hareketini yakından takip eden bir devlet. Yani gerek iç gerekse dış işlerimizi herhalde en az bizim kadar biliyordur. Peki Amerika bu dosyaları kendi sınırları içinde internete yükleyen kişilerden haberdar değil midir sizce? Haberdar değilse bile, sadece birkaç saat içinde ulaşamaz mı bu kişilere? Hatta ve hatta bu eylemleri direkt olarak düzenliyor bile olamaz mı? Böyle düşünüyorum çünkü bu kadar profesyonel çalışmaları bizim Bakkal Kamil Efendi yapamaz. Bütün bunları ' bu işin arkasında Amerika var, Amerika'nın arkasında İsrail var ' basitliğine indirmek istemiyorum ama bu da benim öngörüm.
Son olarak ilk cümlelerimde bahsettiğim üzere, bu kasetler ne kadar ahlaksızlık ürünü ise bunu paylaşanları bulmamak da o kadar büyük bir ahlaksızlıktır. Bir ahlaksızlığı başka bir ahlaksızlıkla ortaya çıkarmak, bunu ortaya çıkaranların kendi ahlaksızlıklarını legalleştirmez. Sorun da zaten burada, herkes o milletvekillerini ahlaksızlıkla suçlarken, o görüntüleri paylaşanlara sempati duyuyor. Aklını sikim o sempatizanların diyerek huzurlarınızdan ayrılıyorum.