
Sen köpek gibi seversin, o balık gibi unutur... Sorun hangisidir acaba? Her ikiside mi, yoksa bir sorun yokmudur ortada.. Ya sevmeyi bilmiyorum ya da sevilmeyecek bir şeye aşık oluyorum.. Acaba hakettiğim için mi yaşıyorum bunu... Bunun cevabını bilmiyorum. Bunları öğrenmek için neden harap olmak zorunda insan, neden diğerleri bunları yaşatıyor kendilerine bu kadar değer veren insanlara.. Adil midir bu? Vicdanları gerçektende rahat ediyorsa bunların.. nasıl bir ahlak anlayışı vardır ? Yaşattıklarını anlamaları için aynılarını yaşamak zorundamıdır.. Mantık mı bu yani daha iyisini bulunca terket! Mantığın senin olsun.. Birgün aynı yağmur ıslatır senide.. ve belki o zaman o yağmur sel olur.. kapılınca düşünürler ve o an hem yağmurda hem de düşüncelerinde boğulurlar.. Ama doğru boğulmazlar yine... Balık gibi unutabilen o sularda yüzmesini de iyi bilir, dolayısıyla unutasa da yüzebilir.
7 yorum:
Dostum, bir acıyı yaşamanın nedeni illa ki onu hak etmiş olman değildir. Seni daha güçlü yapabilmek için yaşıyor olman daha kuvvetli bir ihtimal bence. Bir de bu açıdan bak, cezalandırıldığını düşünme. Karşı taraf konusunda da şunu söylemek istiyorum; balıktır kedidir, unutur gider, boşver. Onun için sana İzmitli çocuklar gibi Siktir et b'oooğğluumm demek istiyorum.
Evet haklısın. Siktir etme aşamasına gelmek önemli.. ama o aşamaya gelene kadar lan ben naptımda böyle oldu diye bir aşama var :) işte onun cevaplarını bulduğunda ya da onların cevaplarının olmadığına inandığın anda ister istemez siktir b'ooooğllummm diyebiliyosun. ama bi boka yaramıyor o ayrı. tek kazanç gelecek için tecrübe. belkide en önemli kazanç.
Şu kadarını söyliyim; o aşamaya girdiğin zaman ben naptım da böyle oldu sorusunun cevabını bulamayabiliyorsun ama güzel tarafı bulamasan da o aşamaya geçebiliyosun. Aslında iyice düşünürsen cevabı da bulabiliyorsun, onu da söyliyim. Ve kabahatin yarı yarıya sende de olduğunu keşfetmek harika bir şey. Ben şunu keşfettim mesela. Ben sevgilimi her saniye yanımda istedim ama her saniye. Onsuz yapamadığımı ve ona bağımlı hale geldiğimi sürekli hissettirdim ve bir süre sonra onun gözünde hiçbir değerim kalmadı. Benimle birlikte olmak ona çekici gelmemeye başladı. Noldu, terketti. Yani suçlu sadece o mu? Bence, hayır. Peki ben bunu o zaman kavrayabiliyor muydum? Yine hayır? Şimdi şimdi açılmaya başladı kafam? Yalnızca onu değil kendimi de sorgulamaya başlayınca çözüldü birçok şey kafamda. Bunun en güzel tarafı ne biliyo musun? Bu acının sebebi kendin olman. Buna ben sebep oldum. Bu, beni sebepsiz yere terkedilmiş olduğumu düşünmekten daha çok sevindiriyor. Acıma ben sebep oldum. Haa, böyle söyledim diye düşünme ki senin meselendeki suçlu da kesin sensindir. Onu bilemem, onu sen bulucaksın.
Ayrıca dediğin gibi hepsi ders oldu işte. Noldu, ben aydınlandım. Artık daha iyi biliyorum birisini sevsem bile nasıl davranmam gerektiğini. Napıyorum? Sütten ağzım yandığı için kazandibini üfleyerek yiyorum. Ben şimdi hangi aşamadayım? Ooo-ooohh, koy götüne, nerde benim meyva suyum aşamasındayım.
harika, bu anlayışı gerçektende kavramak önemli. en azından ileride daha az zarar verecektir eskisinden. tabi hep ''koy götünede'' de kalmamak lazım. ''koy götüne'' aşaması kafayı toparlamak için kendimize verilmiş reklam arası gibi.
Dediğin gibi koy götüne çok uzun bir dönem olmasa gerek. Kafayı topladın, aydınlandın. Ondan sonra hayatına daha dikkatli, tedbirli ve yarı ilahi bir figür olarak devam edersin. =)
Hadi kolay gelsin.
Aynen Mesut, kolay gelsin bize :)
Yorum Gönder