Sayfalar

Salı

Japon bilim adamlarına sesleniyorum!

Siz ki, dünyanın en akıllı, en başarılı, en hızlı insanlarısınız bana da yardım etseniz nolur, nolur lan. Bir klonumu istiyorum, hatta ne biri üç beş tane yapın lan. Yetmiyorum arkadaş ben sorumluluklarıma, nasıl olcak bu iş? Kpss' ye mi çalışayım, okuldaki derslere mi çalışayım, sunumlara mı hazırlanayım, tezimi yazayım, evin sorumluluklarıyla mı ilgileneyim* napayım lan ben napayım ya, şöyle 3, 5 tane daha benden olsa tamam halledicem bütün işleri ama böyle yetmiyorum ben kendime. Oldu olucak bi de gayrimeşru çocuğum olsun bi yerlerden çıksın gelsin bi o eksik, korkuyorum zaten. Sonra diyolarki Türk insanı neden mutsuz. Ee nasıl mutlu olayım lan ben? Mutluluğa ayıracak vakit mi kalmış, iki kız kesiyon kampüste, arkadan biri geliyo**haftaya sunacağın konu 145 sayfaya denk geliyor diyo. Lan ne insafsız hocasın sen, düşünmedin mi bu çocuğun halini, Türkiye şartlarında 145 sayfalık konu, bu şartlar altındaki bir öğrenciye nasıl sundurulur bree insafsız hocaa! bunun pavırpoyinti var taslağı var. Taslak mı geçiyon yoksa benle hoca anlayamadım. Neyse sunacağız artık. Sunumda katkılarının olacağını düşündüğüm Dante' de bu yazıyı okuyunca böyle bir tebessüm olacak suratında, o tebessüm sana girsin Dante, biliyorum her zamanki gibi bana kalacak bütün yük.*** Neyse, şemsiyeyle göt arasındaki ilişkiyi bilirsiniz bu da bunun gibi bi durum şuan. Haziran gelse de diplomamızı alıp, atanabilecek düzeye gelsek bari, tek isteğim bu. Biraz para kazanıp ilerde dönmek istiyorum üniversiteye ama baba parasıyla doktora yapamam artık lan, o kadar da yüzsüz değilim. Atanayım, para kazanıp döncem söz veriyorum,buraya da yazıyorum. Kime söz veriyosam anlamadım bi an ama o salak cümleyi de buraya kadar sürdürdüm, hala sürdürüyorum lan bitmiyo cümle. Neyse bitmiş o cümle :) Konuyu tekrar Japon bilim adamlarına getirmek istiyorum, ne dediğimi anladınız sevgili Japon kardeşlerim. Dolly gibi olmak istiyorum benim de klonum olsun, ferahlatın lan beni hayrınıza, bi soğuk su verin hiç olmassa. Bunu da japonca bilen birileri çevirsin yaysın. Neyse parası vericem söz.

*bulaşıkmış,faturalarmış,temizlikmiş vs. 
**Ben bugün bunu yaşadım
***Bunu özellikle sana baskı olsun diye yazdım amk. 

Cumartesi

Eti puf nasıl açılır? Tüm dünyayı sarsan buluş BBHB' de

Sevgili bilokçular merhaba. Uzun süredir üzerinde çalıştığımız ''project 988EP'' nin sonuna geldik. 4 İsviçre'li, 2 japon ve 2 Somali' li bilim adamı ile 3 yıldır üzerinde çalışıp ulaştığımız bu sansasyonel  sonucu , burada , tüm dünya ile aynı anda sizinle paylaşıyorum. Resme Tıklayınnnnn!

Cuma

Kaybolan anahtarım lütfen geri dön, lütfen

biliyorum sana hakettiğin değeri vermedim. yanımda olduğunda bile üşenip kapıya vurdum bazen, açsın içerdekiler diye. seni hep bir araç olarak gördüm oysaki sen hep bekledin, belki bir gün seni anlarım diye. aptallık ettiğimin farkındayım artık, seni en güzel anahtarlıklarla süslemediğim için. sana sadece bir anahtar gözüyle baktığım için çok üzgünüm, şimdi yaptığım bütün  hataları anlıyorum, lütfen beni anla. hatırlıyor musun seninle ilk tanışmamızı? anahtarcı recep' ti galiba oranın adı. evet evet anahtarcı recep'ti. bir ekim öğleden sonrasıydı. seni ilk gördüğümde bizim evin kapısına çok yakışacağını düşünmüştüm. aslında öyle de oldu ama, gel görki zamanla sıradanlaştı, kapıdan kapıya oldu selamımız. 10 gündür yoksun, ne arıyosun ne de haber gönderiyosun, üstelik apartman giriş anahtarı da senleydi. lan yoksa.. yoksaa.. onla mı kaçtın? buna inanmak bile istemiyorum. sen ki daire anahtarı, apartman giriş anahtarına nasıl yar olursun... bikere apartman giriş anahtarı ito, sen kale anahtar. sizin ilişkiniz olsa bile baştan biter. umarım böyle bir hata yapmazsınız.  zaten böyle bir şey varsa ikinizi de bulduğum yerde eritirim haberiniz olsun.  daire anahtarım  lütfen dön artık. paranın bu yok gününde  anahtar için tekrar 5 lira veremem. üstelik yeni bir ilişkiye başlamak için yeterince gücüm yok.  söz veriyorum en güzel anahtarlıkları önüne sericem, şöyle bodrum'da beyaz panjurlu bir yazlık alıp senle açıcam kapılarını. inan bana. bu gece de seni düşünüp uyuyacağım, gece gelirsen cama vur açarım kapıyı her ne kadar anahtar olsan da bana ihtiyacın var senin de. allah bilir şimdi hangi anahtarlıklara yar oldun. neyse aklıma kötü kötü şeyler geliyo. düşündükçe içim içimi yiyor. hadi artık uzatma dön lan nolur.

Çarşamba

O kadar temizim ki, günde 2 kere yıkanıyorum.

Haftada kaç kez yıkanmalı. Benim kafamı yıllardır meşgul eder aslında bu soru. Şimdi, haha adamın takıldığı yere bak diyenler vardır içinden. Hepimizin böyle  takıntıları vardır şimdi konuşturmayın beni amk. Ayrıca hala içinden çıkmış değilim bu sorunun. Aslında kendi açımdan çıktığımı düşünüyorum ama bazen lan acaba ben mi yanlış yapıyorum, ilerde götüme girmesin bu kullandığım strateji diye de düşünmeden edemiyorum tabi. Konuya gelirsek soru şuydu haftada kaç kez yıkanmalı?  Kimi der ben her sabah yıkanıyorum, yıkanmadan rahatlayamıyorum,  bik bik bik vs.. Ohaa amk.  Ne pis herifmişsin derim ben o zaman ona. İnsan ne için yıkanır genel anlamda. Temizlenmek için tabi. Ee naptın lan gece kömür ocağında mı çalışıyosun amk. Bir de şu sabah - akşam yıkananlar vardır ki,  bence onlar sorun sahibi insanlardır. Lan manyak mısınız temizlik hastası mısınız? Acımıyor musunuz o suya. Millet sıcak memleketlerde birbirini öldürüyor, bol bulunca sabah akşam yıkanıyorsun da hiç düşündün mü lan o kadar su gidiyor yazık be bulamayan insanlar var.( fakir edebiyatı değil lan bu öyle anlamayın ). Sonra sabah akşam yıkanan bu insan evladı küresel ısınmadan bahseder, Darfur' dan bahseder, kıtlıktan bahseder,  ayy bu yaz susuzluk yaşanmaz inşallah der, der de der yani. Şimdi bazıları çıkar der ki ben duş alınca çok rahatlıyorum. Ya belki yazın rahatlatıcı olabilir ama bunların da mümkün olduğunca kısa tutulması lazım. 5 dakikalık bir duş için bile ortalama 60 litre su harcanıyormuş. Sen günde 2 defa bunu yaparsan nerde kaldı senin çevreciliğin, hani gırinpisciliğin derim ben sana. Bana göre normal bir insan haftada maksimum 3 kere yıkanmalıdır. Bu yeterlidir, yani ben öyle düşünüyorum. Ha diyosan hala yok Scartissue, benim skimde değil ''Su sorunu'' su var kullanıyorum ohh o kadar da rahat ki, buzlu badem nerde, alayım alayım, yıkan tabi sabah akşam. Hatta daha hijyenik olsun diye al erikliyle yıkan amk. Neyse nerde lan benim alkışım :) Kendimi Dünya Su Forum' unda konuşuyor sandım bir an :)

Salı

Sinir olurum

  • Yemeğin içinden patates diye seçtiğim şeyin kabak olmasına.
  • Linkleri görmem için üye olmam gereken sitelere.
  • Tezsiz yüksek lisans diye kandırıp, tez hazırlatan üniversiteye
  • 2. yarının hemen başında bulunması gereken fakat hiç bulunamayan gollere.
  • Tam karşıya geçerken eli bırakan ibnelere.
  • Balkanlardan gelen soğuk havaya
  • Bayilerden ısrarla istenmesi gereken gazetelere.
  • Orta kapısı olmayan otobüste  '' ortaaa kapııı '' diye bağıran o adama.
  • Yemek yemek için oturduğumuz yerlerde sormadan büyük ayran getiren çakal garsonlara.
  • Gündeme bomba gibi düşen magazin haberlerine.
  • Vize - Final haftası özellikle gelen batak oynama isteğine.
  • Kıbrıs Şehitlerinde* gezerken gördüğüm kızların burnunun 5 metre havada olmasına. ( sizi kim bu hale getirdi amk )
  • Eti puf' un ''buradan açınız'' dan açılmamasına.( bugün itibari ile bununda çaresini buldum )
  • Bileti cam kenarı olmadığı halde koltuğuma gittiğim zaman orda oturan ve orası zaten onunmuş tavrı gösterenlere.
  • UGG** giyip, kurban bayramında hayvanların kesilmesine karşı olanlara.
  • Herhangi bir şeyi satın almadan önce satıcısına fikir danıştığımızda '' bu zaten en iyisi '' demesine.

Sinir olurum...!

*Kıbrıs şehitleri Caddesi İzmir' dedir.
** Ugg' ler kuzu derisinden imal edilir.

Pazartesi

Papi milli dansımız olursa

Yeteneksiz sizsiniz' in ülkemize kattığı en büyük kazanç bence papi dansıdır. Robotlara o kadar uzak bir milletiz ki, robot gibi dans eden adamları bir anda bağrımıza bastık. Bilirsiniz ülkemiz bütün mekanik ve elektronik şeylere bayılır fakat bir türlü kullanamaz. Kullanabilen insanlar, kullanamayan büyük çoğunluğa göre baş tacıdır. Olur ya ''oğlum şu telefonun höbüdü ayarını yapar mısın?'' diye hangimize talep gelmemiştir. Ya da ''yaaa Kuntik benim telefonun höbüdüsü bozulmuş bi ayarlar mısın?'' 

İşte bu basit istekler doğrultusunda yaşadığımız teknolojik hayatın kısırlığı , papi dansını ülkemizde popüler yaptı. Çünkü teknoloji eksikli halk, bildiğin, etten kemikten çocukların robot gibi hareket etmesine inanamamış, onları gözlerinde birer '' Asimo '' yapmıştır. Tahminimce bütün ilk ve orta dereceli okullarda erkekler kızlara bu dansla hava atıyor, kızlar da buna bir ihtimal kolbastı ile cevap veriyordur :) Ayrıca o iki çocuk vardı adlarını unuttum şimdi, ha işte onların yaptığı çoğu figür çakma. Youtube' da seyir halindeyken farkettiğim bir videoda bu arkadaşların ilk gösterilerinde yaptığı  hareketlerin %80*' ini, yabancı bir ülkede başka dans gruplarının da yaptığını gördüm.

Bizimkiler almış 2 hareket değiştirmiş, müzik aynı müzik zaten. Bulursam o linki de buraya bağlarım. Bu dans biraz daha popüler hale gelirse korkum o ki, 5 - 10 yıl sonra düğünlerde robot dansı yapılacak, içki olarak ise motor yağı dağıtılacaktır. Ayrıca adı papi midir bunun. Google da aradığımızda papi olarak sadece türkçe linkler çıkıyor. Hani çocuklar ayak üstü bize dansın ismini de kitlemiş olabilir. Hiç yakıştıramadım size, hiç.

* rakamı kesin verdim inandırıcılığı artsın diye. ayrıca dediğim gibi birkaç hareket dışında elin gavuruyla aynı hareketlerdi. 

Pazar

Alttan geçen küçük yazılar

Neden reklamın en önemli bilgilerini saatte 80 km hızla tvnin en siktirboktan yerinden geçiriyonuz . Reklamverenler size diyorum; çakal mısınız siz? Lan bi reklam izliyorum, her şey yukarda iyi ama alttan geçen küçük yazıyla evin tapusuna kadar alıcaksınız benden habersiz. Aşağılık mısınız siz? Özellikle bu Gsm şebekelerinin reklamlarında oluyor bu düzenbazlıklar dikkat edin. Reklamda 15 dakikası 2 kontör, bilmem kaç sms bedava diyo, iyi diyosun tarife ya da hat değişiyosun. Lan bi bakıyon hiçbir şey vaad edilen gibi değil. O sırada alttan geçen küçük yazılarda sana neler dememişler ki, sanki reklam alttan geçen yazı da biz önemsiz yerleri izlemişiz o reklamda. Son zamanlarda da şu 11818, 11824 bir de 11880 bilinmeyen numaralar  saçmalıkları çıktı.  Off o salak kadının sesi hala kulaklarımda. ''Seksen yüzonsekiz seksen.'' Bu aptal şirketlerde dakikasına ya da sorgu başına minimum 2,5 lira alıyorlar. 11818 hariç olabilir o TTnet' in olmalı daha ucuzdur. Bu yazıyı yazarak sosyal sorumluluk adına bir şey yaptığımı düşünüyor ayrıca alttan geçen o yazıların reklamverenlere girmesini dileyerekten bugünkü programımızı kapatıyorum. Haftaya yine aynı yerde aynı sa...

Perşembe

Kırmızı donunu kitabımın arasında unutmuştu.


Çok yağmurlu bi gündü. Bardan çıktığımız gibi önümüze çıkan ilk taksiye binip eve doğru yol aldık. Bir süre sonra m4a1' in midesi bulanmaya başladı ve taksiye kusmadan saniyeler önce o lanet olası araçtan indik. Yağmur tüm hızıyla devam ediyor, sanki artık bu geceki dansınıza başlayın diyordu. Eve geldiğimizde sırıl sıklam olmuştuk, fakat bu o kadar da önemli değildi. O an tek düşündüğümüz sevişmekti. Önce üstümüzü ve tenimizi tamamen kuruttuk, oysaki daha '' tamamen ıslanmamıştık'' bile. O sırada aklıma bir soru takıldı. Daha o gece tanıştığım ve bu şehrin en güzel kızı diye onlarca kişiyle iddiaya girebileceğim o kadın bu gece neden benimle beraber olmak istemişti. Ama bu sorunun cevabını aramak şuan tam bir ahmaklık olurdu. Zaten çok da önemli değildi. Karşımda tüm hatlarıyla bir erkeği baştan çıkaracak bir vücut vardı ve o gece sadece bana aiiti. Biraz kendinden bahsetmesini istedim henüz yatağa girmeden önce. Çünkü o gece barda konuştuklarımızın çoğunu unutmuş, ya da duymamıştım. Tek bildiğim bu gece benimle olacağıydı. Bana ''boşver zaten yarın yaşadağımız her şeyi unutmayacakmıyız.'' dedi. ''Aslında haklısın'' dedim ve ışığı açtım, o ana kadar kapalı olan ışığı. Neden o ana kadar kapalıydı ve neden o an açtım bilmiyorum. Bildiğim tek şey ışığı açtığımda çırılçıplak bir kadının beni büyük bir şevkle beklemesiydi. '' Biraz bekle '' dedim. Odadan çıktım ve mutfaktan yarım ekmek alıp sucuk kızarttım ohh bi güzeldi bi güzeldi ki anlatamam. lan bu yazdıklarım tamamen yalan. 23.44 den 00.08 e kadar ntvspor izleyerek yazdım. böyle hikayeler iş yapıyor amk. prim açısından izleyici yapsın blog. çok sinir oluyorum öylelerine :) hikayeyi yazarken bi yerde başlığa da bağlıyacaktım konuyu ama bağlayamadım. ne başlık yazmışım be daha 1 hafta yazsam anca oraya bağlanır bu :)

not: karikatürün yazıyla alakası yok. paylaşmak istedim sadece alaka arayıp yormayın kendinizi :)

Salı

Lady Gaga' yı idol alan ergen


Evladım evrende idol seçecek kişi mi kalmadı? Ne o gözlükler ? Ne o saç? Klon musun amk. Nerden aldın o takıları, neyle? Baba parasıyla Lady Gaga klonu olunur mu sayın ergen. Bi an Gülben Ergen' le konuşuyorum sandım lan neyse konu Gülben değil normal ergen :)

Düşünsene bi zaten 3-5 yıl sonra haline bakıp ağlıycan, '' ya napmışım ben, ne giymişim öyle '' hatta '' ne salakmışım '' diyeceksin. Bak buraya yazıyorum.
Birinizi de göreyim Kibariye' yi beğenen ya. Neden, para etmiyor dimi Kibariye gibi olmak sizi çakallar. Hani kötü kadın da değil Kibariye. Emin olmak için tekrar Google' da aradım şimdi, annesi dışında çok kötü fotolar yoktu :) Hatta ve hatta iddia ediyorum Kibariye Lady Gaga' dan daha güzel. Ohh rahatladım amk. Zaten kadın çirkin ya, hani bizim Gülşen' i düşünün işte. İkisi de açtıkça, raiting yapıyor. Ama Gülşen, Lady Gaga' nın yanında Flash Tv gibi kalır bence :)

Konuyu dağıtmadan tekrar ergenlerin üstüne gitmek istiyorum. Lady Gaga gibi giyinince onun gibi olmuyonuz. Bunu aklınıza sokun. Ha daha çok erkek bakıyor ben istatistik peşindeyim diyorsanız daha da açın. Sokak aralarında taciz istatistikleriniz artar böylece. İstatistikse istatistik. Ne zor kelime lan bu yazarken zorlandım. Umarım ilerde teknoloji gelişir ve ergenlik şöyle 1-2 haftaya düşer. O zamanlar ben olmam ama klonlarda olmaz belki.

Pazartesi

Anal döneminde baskı görmüş insan modeli.


Böyle insanlar doğada tek başlarına bulunabilirler sevgili bilogseverler. Böyle insanlarla geçinmek, yaşamak inanın çok zordur.Yani ellerinde olsa kıçıımdan her an kan alıp, lan bugün aids falan oldun mu diye denetleyecekler beni. Düşünün bu kadar zor durumda yaşıyorum evde. Garip garip özellikleri mevcut, neymiş tuvaletin ışığını açık unutuyormuşum ben. Lan kendin söylüyosun unutuyorum işte. Neden gelip bana Scartissue tuvaletin ışığını bir daha açık unutma diyorsun. Unutma eylemini bilerek mi yapıyorum ben? Dikkatsizim bazen unutuyorum napayım yani şimdi. Acaba bilerek mi yaptığımı düşünüyorsun.Ne yani kıçımıza 2-3 lira fazla elektrik faturası girmesinden haz mı alıyorum sanki ben. Tamam birkaç kere uyardın anladık, zaten dikkatte etmeye başlamıştım. Neden her seferinde gelip odama hala aynı uyarıyı yapıyosun? Anlamadım gitti ben bu adamları. Böyle bi de skindirik disiplinli tavırları yok mu öldürüyor onlar beni işte. Lan öğrencisiniz hala, ne bu memur zihniyeti. 23.30' da uyunur mu amk. Aynı sınıftayız illa derse saatinden 10 dk önce gidecekler, lan tamam saatinde gitmek önemlide ne bu panik, 5 -10 dk geç girsek nolur yani. O ilk 10 dakika zaten sohbet oluyo sınıfta amk. Sanki ilk defa derse giriyorlar. Ya nefret ettim arkadaş ben, ev arkadaşlarım böyle benim mesela. Bu yazıyı okuyabilme ihtimalleri de mevcut ayriyeten, çünkü biri arada bloga bakıyor benim. Her neyse düşünce özgürlüğü var yazıyorum amk. Ben bütün bunların nedenini '' anal dönemde oluşturulmuş fazla baskıya bağlıyorum'' zaten yüce bilim de beni destekliyor. Siz siz olun çocuğunuza böyle davranmayın :) Anal dönem için Bkz.http://tr.wikipedia.org/wiki/Anal_d%C3%B6nem

Pazar

temizlik imandan. bu doğru..


ya şimdi bu öğrenci evlerindeki pislik sorunu çok önemli bir sorun bana kalırsa. tamam ergenekon'dur, türban sorunudur, bahçeli-baykal-tayyip üçgenidir anladıkta, bu pislik bizim içimizde kanayan bir yara, yıllardır çözülemeyen, çözülmeyen bir problem.

benim ev arkadaşlarım çok pis. iyi çocuklar ama pisler arkadaş. öyle saça sürmeye bilmem ne marka bilmem ne spreyini bulan ancak temizliğe hijyene hiç önem vermeyen insanlar ki, biraz öz eleştiri yapmak gerekirse bende pek temiz bir insan evladı sayılmam. fakat bu pislikten rahatsız oldum, beyefendilerin sikinde değil.

zira börtü böcekle arkadaşlık kurma noktasına geldim. kalorifer böceğimidir nedir? bu eve gelince tanışık oldum kendisiyle, ne yavşak bir böcektir arkadaş. basıyorsun üstüne ölmüyor, taşak geçer gibi bir edayla devam ediyor adam senfonisine. geziyor, duvara çıkıyor, masa da dolaşıyor. vay anasını. bi de türlü tevatürler, yok efendim bunları öldürünce yumurta bırakıyolarmışta, üredikçe ürüyorlarmışta bilmem ne.. ben bunlarla dost olmaya karar verdim. izah edicem, çekicem bunların başkanlarını kenara, dicem ki arkadaşım yok olmuyor böyle ya siz gidin bu evden ya ben. sinek ilacı sıktım bi kere ben bu böcüklere ama sanki o an böyle bir erol taş gülüşü hissettim, sanki 'bize koyar mı lan o ilaç' gülüşüydü.

böyle mutfakta bunlar, bardak, çanak ne varsa üstünde cirit atıyolar. pff. suyu ilkel yöntemlerle elimi kullanarak içiyorum ve sabrediyordum. diyorum zaten az kaldı bitecek bu okul. siktirip gideceksin.

öğrenci evlerine kız arkadaş şart bunu anladım. tepemizde bi kadın olmadıkça biz o böceklerle yaşamaya da razıyız bunu da anladım. bu kız arkadaşlar her evde olsun. lütfen olsun. babalar buna izin versin. kızmasınlar.

bi de ev arkadaşları pis olmasın. öz eleştiri yapsın. karl lagerfeld gözlük takıp, böceklere tepkisiz kalmasın bu insanlar.

ayrıca kalorifer böceklerine bi kaç sözüm var; lan ne pis böceklersiniz be, biraz sevimli olun, delikanlı olun. biraz cana yakın sempatik olun. sabah öperek uyandırın ne bilim. üstünüze basılınca ölün lan..

öeeaahh beee! yeter amk.

Kafelerde sigara içmek için arkadaş ortamını terketmek tez yasaklana


Sayın arkadaşlarım isminizi burdan verip sizi rencide etmek istemiyorum, biliyorsunuz tersim pistir. Her neyse. Şimdi benim muzdarip olduğum şöyle bir konu var arkadaşlar. Böyle bi kafeye, bara, pastaneye, hastaneye ya da herhangi kapalı bir yer işte ne uzatıyorsam konuyu. Nerde kalmıştım ha kafe falan böyle kapalı yerlere gidiyoruz ya hani oturalım eğlenelim diyerekten. Gidiyoruz her şey hoş, gül eğlen konuş , arada karşı masadaki kızı kes işte. Sonra ne oluyo bi bakıyorum masa oturan kimse kalmamış amk. Neymiş biz sigara içiyoruz, biz 10 dk dışarı çıkıcaz. Bizi böyle kabul et vs vs. Hay amk diyorum hepsinin arkasından, erkek olanlarına tabi. Ee ben ne halt yicem masada, mal gibi kalıyorum sonra. Şimdi bu bir değil iki değil. Her yerde oluyor, karşıma çıkıyor bu salakça durum. Ya içmeyin o mereti 2 - 3 saat nolcak içmezseniz incileriniz mi dökülecek? Belki bikaç dakika daha fazla yaşarsınız o yüzden hem, bide bunu düşünün. Belki o fazladan yaşadığınız 2-3 dk da ölümsüzlük bulunur hem fena mı olur. Ne güzel muhabbet ediyoduk işte. Ben o aptal masada tek başıma oturup, her yarım saatte bir etrafa bir zamanlar bu masada benimde arkadaşlarım vardı amk bakışları atıyorum sıkıntıdan. Neden beni buna zorluyosunuz. Geçen Dante' ye olum otur be sonra iç dedim sigaranı , adamın verdiği cevaba bak, sende başla lan dışarda iyi muhabbet oluyor. Bak çözüme ya, bana önerdiği çözüme bak. Suçlu bile oluyorum sigara içmediğim için. Burdan benim durumumda olan tüm yurttaşlara sesleniyorum, pes etmeyin ve oyuna gelmeyin. Yok dışarda iyi muhabbet var, yok sigaranın keyfide hiçbir şeyde olmuyor diyen nikotin esirlerinin oyununa gelmeyin, tek kalın o masada ama yine de gelmeyin :)

Cuma

Kaçınılmaz Flashback'ler

Birgün,

- Beni resmen orospu yerine koydun.

- Hayır, ayrılmış olsak da seninle, ben asla aşık olduğum kadına bu sıfat kullanmam, kullanmadım da. Ama şunu da bilmeni isterim; Hayatımda hiçbir orospudan zarar gelmedi bana, senden geldiği kadar. Keşke sende bir orospu olsaydın da biz bunları yaşamasaydık.

Perşembe

Nutella yediğini belli etme sorunsalı


Ne aptalca bir söylemdir bu böyle. Tamam arkadaş burjuvasın yiyon o nutellayı ama kime bu havan amk. Ne var bu meretin içinde yiyince kanatlanıyomusun, noluyor? Hadi yemene zaten bişey demiyorum.Ama nutellam bitti, nutellam az kaldı vs. diye bunu neden gözümüze sokarsın. Napmamızı bekliyosun koşup bi yerlerden nutella mı getirelim sana amk. Hayır nutella bulamadın mutella ye neblim, hutella ye. Yemezler bi de bunlar illa o nutella bilmem nesi olacak. Zaten o yediğiniz Nutella İtalya' da üretilen ve satılanla bir değil, adamlar biz bu 2. kalite daha az masraflı Nutelllalları Türkiye' de her türlü okuturuz diye ihraç ediyor bize. Bizim nutella yemeyi bir marifet sanan iconcanlarımzda '' nutella yiyom amk. nutella lan'' diye ''kendini pazarlar'' durur sonra işte. 38 yaşına gelmiş hala ''nutellam bitti Selma'' diyen bi adamdan ne beklersin. Benimde Bim'den aldığım ''ucuz nescafeler'' bitmek üzere nolcak şimdi? Ben bunu ifade etsem nolacak, etmesem nolacak? Hay koyim nutellanıza ya. Gece gece sitem ettirdiniz beni.

Ayrıca şunlarıda söylemek istiyorum:

Nutella yediğini belli eden insan zamanında Secret' ı okuduğunu da fazlasıyla belli etmiştir.
Nutella yediğini belli eden insan Starbucks' ta o gün ne kadar eğlendiğini de belli eder.
Nutella yediğini belli eden insan Cumhuriyet gazetesini alır ve ondan bir hayli sıkılır, çünkü amaç sadece almaktır.
Nutella yediğini belli eden insan Cnbc-e hastasıdır olmasa bile dile getirir ay şu diziyi izledim ooh ne güzeldi bik bik bik.
Nutella yediğini belli eden insan nükleer enerjiden bi haberdir ama her ortamda buna karşı çıkar.

Nutella yediğini belli eden insan kişisinin bir çok türevi var tabiki ama kalkıpta hepsini yazacak değilim. Çünkü onları anlamak kadar anlatmakta sıkıcı amk. Ama biri bunu anlatmalıydı. Galiba yine ağzımdan bişeyler kaçırdım. Ama gördüğünüz gibi yine size içimizden birinden bahsettim :)





Çarşamba

Benim bir sevgilim vardı


Nasıl anlatsam seni. Hangi sıfatları kullansam. Ne sıfatı kullanabilirim ki, sıfatlarımı da aldın götürdün be kadın. Kalanların içi hala yarım yamalak ve ben onları hala bir başkasına kullanamıyorum. Öyle doldurmuştum ki o sıfatların içini ben, altında kaldım o koca yükün bitanem, sen beni terkederken. Hayatına bensiz devam edip belkide bi yerlerde hep beni ararken. Beni en çok üzen ise ben hala her gece seni düşünürken, bi başka bedende beni arıyor ihtimalinin sana verebileceği pişmanlık duygusundan haberdar olamamamdır. Neye yarar bunu bilmem, belki de çaresizliğimin soğuk zirvesidir. Belki de siktiriboktan hayatımın en ahmakça ihtimalidir, bile bile donmaktır belki de o soğuk zirvede. Bu bilemediklerimden, aklımı kemirenlerden günden güne. Hakkında bilmediğin bi yerde senden bahsediyorum, bu ne kadar acı. Hala bir yerlerde senden bahsedecek kudretim var. Bu kudret olmasa gerek, bilakis aşk da değil. Bu garip bir şey. Bu belkide bir kalbin son çırpınışları, artık tekleyen, terkeyleyen. Bu koca resmin tamamı aslında, uzaklaştıkça görünen göründükçe kah hayıflanan, kah siktiredilen. Bu unutulmak zorunda kalınan bir hikaye zihinlerde, kahramanlarından biri hikayesini baştan yazıyor, diğeri başka kollarda aynı hikayeleri okurken.

Perşembe

facebook gibi kız olsa


facebook' umu kapatalı 2 hafta oldu, aramıyorum kendisini. ne videolar izlemiştim oysa ki onun sayesinde. ne etkinliklerden haberdar olmuştum da, katılcam diyip hiçbirine katılmamıştım, insanlar sırf sosyal sansınlar diye her önüme geleni eklemiştim/kabul etmiştim. ( yok lan bunu yapmadım 100 arkadaşım vardı en son ) ne ilişkilere şahit olmuştum, daha görmeden ayrıldıklarını da yine ordan haber almıştım. .Ama artık facebook yok hayatımda. tabi biraz zor oldu ilk zamanlar onun hayatımda olmayışı. Bazıları azalta azalta bırak demişti; her gün 1 saat az gir gibi öneriler sunanlardı bunlar. birden bırak abi, en iyisi öyle diyenlerde olmadı değil. bugün bu konuya şöyle bir çözüm getirme teşebbüsünde bulundum :) şöyle teletabi gibi önünde ekranı olan bi kız arkadaşım olsa, video gösterse, neblim bildirim falan gösterse gerçek hayattan, bilmem kimle bilmem kimin ilişkisi var diye konuşsa, yorum istese dursa, arada dürtse daldığım zamanlarda. bana arkadaş önerse şu sizin cevat değil mi diye :) gereksiz gereksiz insanları bana arkadaş olarak kabul ettirmek istese. eski sevgililerden kısıtlı da olsa bahsetse :) facebook' a ihtiyacım olmazdı herhalde. ama hayır ya, tekrar düşündüm de facebook' un gerçeği de, kızı da olcak gibi değil. kızı kontrolden çıkarsa bi de... kötü şeyler olabilir. tamam lan geri aldım düşüncelerimi! kontrolz kontrolz kontrolz ! ohh 3 kere kontrolz okudum içimden. galiba arındım artık. sanırım yanlış hayaller peşindeyim.

Çarşamba

ben bu hintlileri anlamıyorum

ya nerde biyolojik olarak bir absürdlük var orda hindistan bitiyor. yok efendim çocuğun karnından ölen kardeşinin ayakları çıkmışta , yok efendim çocuğun başı insan, gerisi karıncaymışta, biz bu karınca oğlanla baş edemiyoruz falan falan... lan doğada hareket eden ne varsa yiyosunuz. sonra bizim çocuğun elleri götünden çıkmış yardım edin bize diye de bütün dünyaya haber salıyosunuz. yeme hemşerim o kertenkeleyi, yeme o bilmem ne böceğini. doğar tabi sonra kurt adam, ağaç adam hepsi çıkar o spermlerden. bide bunlar basına yansıyanlar; daha neler vardır. bi de böyle tuhaf insanlar doğurup, lan bu şeytan taşlayın, öldürün diyorlarmış. şanslıları ise tam tersi işte zubuzeratta tanrısının bizi gönderdiği bir işaret diye tapılıyomuş falan falan. anlatmaya bile üşeniyorum bu hindistan ahalisinin '' akıl sır ermeyen saçmalıklarını '' bir gün kıyamet koparsa ben öyle tahmin ediyorum ki bu hindistan denen yerde başlar ilk paranormal olaylar. adamların nasıl bir yaşayış tarzı var öyle akıl almıyor. burdan türkçe bilen, ve şans eseri bu yazıyı okuyan bütün hindistanlı insanlara sesleniyorum. lan yemeyin öyle bilmediğiniz şeyleri. sevişip 1 milyar nüfus yapacağınıza biraz çalışıp tarım yapın. o öküzleride yiyin artık. tapacak maket put mut bişeyler bulun. sonra nerde benim proteininim diyip haşereleri yiyonuz götünüzden parmaklarınız çıkıyo. biz neden böyle olduk, niye biz normal değilip diye sızlanımayı bırakın artık. güç içinizde. neyse yazımı burada bitirmek istiyorum. bitirmeden önce de buradan bombay' de vatani görevini yapan 89/4 bütün askerlere selamlarımı iletiyorum.

FARKEDENLER

etiket oldular

90's (1) Ahi evran üniversitesindeki garip buluş (1) alakasız etiket de yazma ya (1) Alev Dedegil (1) Anal dönem (1) anime pornla yetişen nesilden ne beklersin (1) arazekalılar (1) Aynı adlı kitap (1) ben bu deneyin mümkün olma ihtimalini sevdim (1) ben burada kendimden bahsettim (5) böyle nimet olmaz olsun (1) böyle yetenek mi olur amk. (1) Burger King (1) Cemali (1) Ceza (1) Çanakkale (1) çocuk eğitimi (1) çok ergenli bir yazı oldu ergenekondan aranmam umarım (1) Demokrasi-Teokrasi gidişatı (1) Deniz Baykal (1) Deniz Gezmiş (1) doğum günü (1) Dostluk (1) Dumansız hava sahası (1) Duş (1) duygu-mantık (1) duygulandımda duruldum (1) duyun sesimi lan (1) Efes'i zengin eden rektör (1) Eğitim (2) Emre Aydın (1) Ergenlik (1) erotik blog (2) esaret (1) eski sevgili (4) Eşitsizlik (1) eti puf (1) facebook (3) fahişe (1) Filistin (1) Flash tv (1) Gasilhane (1) Gay'em sizi incitmek değil (1) Gazze (1) gençlik (1) Greenpeace (1) Guthrie (1) hayat (1) herkesin tuttuğu kendine (1) hindistan (1) Hitler (1) İddaa (1) İnci (1) insan (1) İnsanlık (1) internet (1) İsmet İnönü (1) İsrail (1) İsrail'deki orman yangınına sevinen idiot (1) İstanbul (1) İzmir (2) Japonlara sesleniş (1) Kaddafi (1) kadın (1) Kalorifer Böceği (1) Kamal Kılıçdaroğlu gömlek bunalımı (1) Kanuni'yle konuştum dizinin gideri var dedi. (1) Kaset (1) kaybolmayan kanka istiyorum (1) Kıbrıs Şehitleri Caddesi (1) Kısa Sarkozy (1) korsan cd illegal download korsan kitap (1) korsan mp3 (1) kpss (3) kpss 2010 eğitim bilimleri (1) Kpss 2010 kopya skandalı (2) Lady Gaga (1) Libya Savaşı (1) markabeyinli olmak (1) Mehmet Pakdemirli (1) Mısır İsyanı (1) Mikrozeka (1) nasıl akademisyensiniz amk. (1) ne bitmez okulmuş amk. (1) neyleyim beni temsil edemeyen müşteri hizmetlerini (1) Nietzsche (1) Nutella hakkında da yazdım ya daha ne yazayım (1) Nükleer Enerji (1) oldu bittiye getirdim (1) Öğrenci evi (1) Öğretmenlik (1) Ölsünler bize mi ölüyorlar sanki diyen devlet (1) Ölüm sezonları (1) ÖSYM (1) Papi dansı (1) Pavlov (1) Pislik (1) Playstation (1) Profösör (1) pucca gibi nasıl yazılır (2) reklamverenler (2) Robot Dance (1) sana değil kardeşine (1) Schopenhauer (1) seyirciye oynadım (1) sıcak çok sıcak (1) sınavlar (1) Sigmund Freud (1) siktiri boktan modernite (3) Snorlax (1) Sosyallik (1) Su sorunu (1) şimdi bana kaybolan anahtarımı verseler (1) Tatminatör (1) Tayyip Erdoğan (1) Tecavüz yasası (1) Teknosa (1) Terör (1) Time out (1) tüketiciyi nasıl öpsek (1) Türkiye' de entellektüel anlayış (2) Twitter (2) UGG (2) Usb nargile (1) Vahit amk senin lan. (1) Yalan (1) yalancının mimi (1) Yavşak Erkekler (1) Yemekteyiz gay sorunsalı (1) yeni nesil (1) Yılmaz Özdil (1) yorrrumm gibi yorum. (1) Zeka (1)

counter map