Gerek blog camiasında olsun, gerek sözlüklerde olsun Yılmaz Özdil'e laf atınca daha da sevileceğini düşünen insanlar var. Hani meyve veren ağaç taşlanır bunun için kullanılabilecek en güzel atasözü olur sanırım. Kendine özgür bir stili var Özdil'in ve bence çok güzel yazıları zorlanmadan kaleminden döken bir kişilik. Sen kalkıpta bu adam şöyle yazmış, bu adam böyle yazmış ne garip bir anlayışı var diyerek kendi maymunluğunu başka insanlarda göremeyince onu bu şekilde eleştirirsen, sen en fazla sen olursun zaten. Yılmaz Özdil'i de çok okumam aslında ama her okuduğum yazısı iyi ve insana bir şeyler katabilecek vasıftaydı. Hal bu iken sen bu adam çok kısa yazıyor, böyle yazar mı olur , ne komik lan ben de aynısını yazarım diyerek kendi ilkel egonu tatmin ediyorsun. İyi de gerizekalı olmadığını düşünürsek kısa bir yazıdan da zaten eğer beynini bir nebze kullanabiliyorsan gerekli mesajı alırsın. Ayrıca uzun yazılar yazınca daha iyi bir yazar mı olunuyor? Madem uzun yazmıyor diyorsunuz adama, neden hepinizin Twitter hesabı var? Yani uzun yazmak marifet değilse, marifet bir noktaya akılcı bir şekilde dikkat çekebilmekteyse neden küçük beyinlerle hala anlamama gayreti içinde olan insanlar var.
Not: Yılmaz Özdil'in akrabası falan değilim.
Not: Yılmaz Özdil'in akrabası falan değilim.
3 yorum:
Nutella, eti brovni intense, Pelin batu ve yılmaz özdil.. Ekşisözlüğün fetişleri:) Amk sanki sen leonard cohen'sin de özdil'in yazılarını lanetliyorsun. Sen kimsin ibiş diyesim var tüm ekşi'deki bu mecrada kalem yarıştıranlara.
Aynen ya, hepsi tweet yarışına girmiş fakat adam kısa yazıyor diye bahane yapıp akılları sıra lan bak Yılmaz Özdil'i bile beğenmiyorum görüyo musun tavırları var. bi siktir git ya.
Ekşi bazen sux.
Yorum Gönder