
ya şimdi bu öğrenci evlerindeki pislik sorunu çok önemli bir sorun bana kalırsa. tamam ergenekon'dur, türban sorunudur, bahçeli-baykal-tayyip üçgenidir anladıkta, bu pislik bizim içimizde kanayan bir yara, yıllardır çözülemeyen, çözülmeyen bir problem.
benim ev arkadaşlarım çok pis. iyi çocuklar ama pisler arkadaş. öyle saça sürmeye bilmem ne marka bilmem ne spreyini bulan ancak temizliğe hijyene hiç önem vermeyen insanlar ki, biraz öz eleştiri yapmak gerekirse bende pek temiz bir insan evladı sayılmam. fakat bu pislikten rahatsız oldum, beyefendilerin sikinde değil.
zira börtü böcekle arkadaşlık kurma noktasına geldim. kalorifer böceğimidir nedir? bu eve gelince tanışık oldum kendisiyle, ne yavşak bir böcektir arkadaş. basıyorsun üstüne ölmüyor, taşak geçer gibi bir edayla devam ediyor adam senfonisine. geziyor, duvara çıkıyor, masa da dolaşıyor. vay anasını. bi de türlü tevatürler, yok efendim bunları öldürünce yumurta bırakıyolarmışta, üredikçe ürüyorlarmışta bilmem ne.. ben bunlarla dost olmaya karar verdim. izah edicem, çekicem bunların başkanlarını kenara, dicem ki arkadaşım yok olmuyor böyle ya siz gidin bu evden ya ben. sinek ilacı sıktım bi kere ben bu böcüklere ama sanki o an böyle bir erol taş gülüşü hissettim, sanki 'bize koyar mı lan o ilaç' gülüşüydü.
böyle mutfakta bunlar, bardak, çanak ne varsa üstünde cirit atıyolar. pff. suyu ilkel yöntemlerle elimi kullanarak içiyorum ve sabrediyordum. diyorum zaten az kaldı bitecek bu okul. siktirip gideceksin.
öğrenci evlerine kız arkadaş şart bunu anladım. tepemizde bi kadın olmadıkça biz o böceklerle yaşamaya da razıyız bunu da anladım. bu kız arkadaşlar her evde olsun. lütfen olsun. babalar buna izin versin. kızmasınlar.
bi de ev arkadaşları pis olmasın. öz eleştiri yapsın. karl lagerfeld gözlük takıp, böceklere tepkisiz kalmasın bu insanlar.
ayrıca kalorifer böceklerine bi kaç sözüm var; lan ne pis böceklersiniz be, biraz sevimli olun, delikanlı olun. biraz cana yakın sempatik olun. sabah öperek uyandırın ne bilim. üstünüze basılınca ölün lan..
öeeaahh beee! yeter amk.
5 yorum:
Ben de yavukluya kızıyodum, meğersem böcek evresine geçmemiş. Hep ev arkadaşlarının bok yemesi bunlar. Hiç doğru düzgün ev arkadaşı tanımadım. Biri şişko paso oyun oynuyo. Diğeri artiz. Umarım seninkiler de bi an önce mezun olup giderler
gasilhane; umarım onlardan önce ben mezun olurum. yoksa gregor samsa gibi böcük olucam bu evde. :)
Ben bayram tatillerinde memleketlerine giden erkek arkadaşlardan anahtarlarını teslim alır, 3-4 gün evlerini temizlerdim. Dönüşte yanlış eve geldiğini zanneden bile olmuştu :) Yakın arkadaşlarımdı hepsi, aldığım dualarla cennetten güzel bir arsa kapmış olabilirim. Hem de sık sık onlara gittiğim için göz zevkim bozulmuyordu. Lazım bir hatun, evet.
Magna, gerçekten büyük bi persona'sın, çünkü ben en yakınımın bile bi yerden sonra verdiği cevaplara, kılını kıpırdatmamasına delirip bırakıyorum.
bu domatesler ne? koymuşuz işte küflenmiş. Bu ekmek? Bu? Bu poşetler bi haftadır burda?
Eeeh ak. :)
gasilhane
Ben sormuyorum, aldığın cevaplar çıldırtıcı olabilir çünkü. Mühim olan onları öyle kabullenip bir güzellik yaptığının farkında olmak. Garip bir yaşam formu onlar. Klasik insan profilinde değerlendirmeye kalkarsan önünü alamazsın. Benimkiler sabahları 2-3 litre köpek öldüren içip -hatta zaman zaman tütün çiğneyip- 3 aylık kurumuş beyaz peynir tırtıklıyorlardı kahvaltı diye. Her hafta her gün zaten imkânsız, delirirsin. Fakat bayramdan bayrama oldukça makul.
Yalnız bir püf var, odalarına girmiyorum. İşi azaltmaya çalıştığımdan değil de, ayıp olur. Salondur, mutfaktır, banyodur... Öyle takılıyorum.
Ha bir de börek çörek yaparsan tunak tunak tun dansı yapıyorlar evde. O ana dek ne kadar pislik yapmış olursan ol, o anda arınıyorsun günahlarından. Bir çift kanat ekstrasıyla geliyor bir tepsi börek.
Neyse oldukça feminen esintiler taşıyan bir MSN penceresine döndü yorum kısmı. Bir sonraki aşama yemek tarifi, blogu bize terk edip bu diyardan gidebilirler :)
Yorum Gönder